Mustafa COPCU
delete
YaÅŸam Büfesinde “Ellinci Yıl... “…Karakoldan içeri iki adam girer. Biri iri yarı tam bir yarmadır; diÄŸeri ise sıska, çelimsiz biri. İri yarı yarma ÅŸikayetçidir. Sıska adamı gösterip komisere “Bu adam beni döğdü” der. Komiser ÅŸaşırır. Bir ÅŸikayet eden yarmaya (!) bakar, bir de diÄŸer garibana (!)… Dayanamaz sorar: “Sen bu adamndan nasıl dayak yedin, sen onu neden dövmedin ?”. Yarma gayet sakin yanıtlar: “Ben parasız döğüşmem ki !”…” ZM68 – 50 nci yıl buluÅŸması (Açılış ve ana mesaj: Söz veriyorum ki…) Merhaba Daha...
delete
YaÅŸam Büfesinde “EÅŸekli Sözler... “…Gerçekten çok çalıştım… Öyle bir hastalık ki ülkemdeki her insanı etkilemiÅŸ… Bir ekonomi ancak kendisini oluÅŸturan kuruluÅŸlar kadar saÄŸlıklıdır… Hepimiz bunun geçici bir çözüm olduÄŸunu biliyoruz…Yeni yatırımlar herkes için iyidir… İddialı bir hedef belirledi… Allah’tan doÄŸru yere gelmiÅŸti. Biz sadece bir ilk yardım ekibi deÄŸildik… Her bir hücreye kadar sondaj yapmamız gerekti… Gerçekten anlamak ve sistemde ne tür iÅŸlev bozuklukları oluÅŸtuÄŸunu teÅŸhis etmek için…...
delete
YaÅŸam Büfesinde “SadeleÅŸtirmek&... “…Boyalı Sundurmanın altına oturmuÅŸ dünyayı, yaÅŸamı, düşünceleri irdeliyorlardı. Biri dedi ki “Tam evinizden çıkmak zorundayken yaÄŸmur yaÄŸmaya baÅŸlasaydı buna talihsizlik derdiniz. İçeri girip yaÄŸmurluk giye ya da yanınıza bir ÅŸemsiye alırdınız. Randevunuzu iptal etmeyi de düşünürsünüz. Ne var ki ne kadar isterseniz isteyin yaÄŸmuru durduramazdınız. Buna üzülür müydünüz ? Yoksa filozofça bir düşünce ile kafanıza takmaz mıydınız ?” Peki kaçınılmaz yaÅŸlanma süreci ya da hayatın kısalığına ne derdiniz...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Yalancı Termit... “…Adi ve yalancı (*)… Biri ekmeÄŸime saldırıyor; diÄŸeri ise yoÄŸurdumu yalnız bırakıyor. Aslında onları adi ve yalancı yapan kendileri deÄŸil; biziz, bizim algılarımız ya da tanımlamalarımız. Ben onların bir adiliÄŸini görmedim. Uzaktan uzun uzun baktım onları adi kılacak bir görüntü oluÅŸmadı. Yalancılıkları tutundukları dalın ÅŸeklinden olsa da asıl yalancı olan termitler. EkmeÄŸime saldıran adinin adiliÄŸini daha önce de yazmıştım. Yalancı olanı aramak için yollara düştüğümde Fethiye’nin güzel bir köyüne...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Söz ve Eylem (... “…Åžirket kritik günleri yaşıyordu (tıpkı ülkem gibi). Patron tasarruf yapmayı gerekli gördü. İki yüz çalışanı vardı. Onlardan öneri toplamak için herbirine birer mektup yazdı (tıpkı geçen gün posta kutuma düşen “en kalbi selamlarımla” cümlesi eklenmiÅŸ ormancılık mektubu gibi). Tasarruf önerileri beklediÄŸini ve birinciyi ödüllendireceÄŸini yazdı mektubunda. Öneriler toplandı. Bir komisyon kuruldu. Birinci gelen öneri belirlendi. Birinci gelen öneri ÅŸuydu: “Bundan böyle çalışanlara yapılacak duyurular...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Korku KültürÃ... “… Yanlışı görmezden gelmek hiçbir iÅŸe yaramıyor > Görmek ve düzeltmek gerek > Bölgenin gerçeÄŸi bu > Sentetik olarak glikoz ile tat verilmiÅŸ birinci sınıf üzüm hasat etmeleri gerekliliÄŸi > Ben babanı iyi ve iyiyi hak eden biri olarak göremiyorum > Kanıksanmış olması > Elma aÄŸaçlarını senede 30 kere ilaçlayan vicdan yoksunu üreticiler > Çiftçi masum deÄŸil > Vicdan mı yoksa (cüzdan mı) Aç gözlülük > İlaçlama aÅŸkı hiç deÄŸiÅŸmedi > Bakıyor ilacın bidonu da üç para bir ÅŸey > Kolon CA...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Hendek ve Deve&... “….Dünyada tüm insanların ihtiyacına yetecek kadar, ancak tek bir insanın bile açgözlülüğüne yetmeyecek kadar çok kaynak vardır…Ay ve güneÅŸ herkesin lambasıdır. Hava herkesin havasıdır. Su herkesin suyudur. Ekmek…neden herkesin ekmeÄŸi deÄŸildir…Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. Böyle bir seçimle...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Sessiz Gemi (MC... “…(1/3): Yüksek potansiyelli her 3 çalışandan 1 i yaptığı iÅŸe tüm gayretiyle sarılmadığını kabul ediyor (MAS’laÅŸamayanlar); (1/4): Yüksek potansiyelli çalışandan her 4 ünden 1 i bir yıl içinde baÅŸka bir iÅŸ verenin yanında çalışacağına inanıyor (Kovası dolmak üzere olanlar); (1/5): Yüksek potansiyelli her 5 çalışandan 1 i kendi kiÅŸisel beklentilerinin organizasyonun onun için planladıklarıyla taban tabana zıt olduÄŸuna inanıyor (Kurumsal kalkanla, KiÅŸisel kalkan uyumsuzluÄŸu yaÅŸayanların evde huzuru olur mu ? Olmazsa...
delete
YaÅŸam Büfesinde “…cideR... “…Bir merdiven ister iki ayaklı biçimde açılmış olsun, ister duvara dayalı olsun, asla onun altından geçilmemelidir derler. UÄŸursuzluk getirdiÄŸine inanılan bu davranışın geçmiÅŸi iki nedene dayanır; Açık ya da kapalı bir merdiven üçgen biçimini oluÅŸturur. Üçgen ise doÄŸu ve batı inanç sistemlerinde kutsallığı simgeler. Bu üçgenin içerisine bir biçimde giren bir kiÅŸinin, orada var olduÄŸuna inanılan kutsallığı bozduÄŸuna inanılır. Merdiven altından geçmemenin bir diÄŸer gerekçesinin kökeninde ise ölümü çaÄŸrıştırması...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Kaz ayağıR... “…Halk, anlamını kavrayamadığı kimi yabancı sözcüklere, o sözcüğün ses yapısına uygun yakıştırmalar yapar. Bu yakıştırmalar zamanla yaygınlaşır ve aslını unutturup onun yerine geçer. “Kazın ayağı öyle deÄŸil” deyimi de böyledir. Bu deyimin anlamı ÅŸudur: “Sen öyle düşünüyorsun ama yanılıyorsun”. İyi de bu tanımla kaz ayağı arasındaki baÄŸlantının mantığı ne ? Bir baÄŸlantı mantığı aramak gerekli mi ? Bir Fransız Türkologun dediÄŸi “Türkçe’ye hayranım; son derece mantıklı...

« Previous Entries Next Entries »