Yaşam Büfesine “Pre&Post”

“…“Merhaba Vahit (ZM68VÇ), ben Copcu ?” >“Copcu mu tanıyamadımdedi Vahit. Yineledim “Ben Mustafa Copcu” deyince tanıdı Vahit. Demek ki adımı tam söylemem gerekiyormuş ki Vahit haklı. Sohbeti açmak için, tahrik yoluyla bir yoklama yaptım: “Duydum ki geçen gün çift jokerle okey dışarı yapmaya çalışıyormuşsun ve dışarı yapamayınca sinirlenmişsin” Vahit ciddi bir şekilde Ben okey oynamam” dedi. “Ne oynarsın ?” dedim ve yanıtı netti Ben briç oynarım Bu noktadan devam ettim.“Ben de briç oynardım. Bir gün eşime kontur çektiğim için bidaha beni oyuna almadılar” deyince; Vahit daha da ciddileşip “Öyle saçma şey olmaz” dedi. “Gündüzleri ne yapıyorsun ? Esra’nın programını izliyor musun ?” dediğimde Vahit ciddiyetini değiştirmedenBen akparti kanallarını izlemem” dedi. “Fox’ta haberleri izliyor musun ?” soruma Vahit beni de aşan bir ders verişle “Haberleri Halk Tv de izlerim” deyince ben talep üzerine başlattığım”pre midir; post mudur ?diyalogunu” bitirdim...”

ZM68 Bağ-Bahçe Bölümü mezunlarından vefat eden arkadaşlarım (bir kez daha rahmetle anıyorum) ve yeni bir yıla başlarken C13 olarak duamız (2018)

Merhaba

Yıl sonunda (31.12.2022), yeni yıl arifesinde yaptığım bir hatanın tetikledikleriyle bu yazımı yazıyorum. Hatamı anlatacağım. Bundan önce “Bir gün” başlıklı yazımdan(https://www.copcu.com/2022/12/15/yasam-bufesinde-bir-gun/ )bir pasajı yazımın girişine aktardım. Sınıf arkadaşım Vahit’in eşi beni telefonla aradı ve “Vahit’te bir demans durumu var; kimselerle konuşmuyor; evden çıkmıyor ve kişileri tanımıyor. Belki sizi tanır bi telefon etseniz” dedi. Telefon ettim. Yazımın girişindeki diyalog aynen oluştu. Ve anladım ki “Biz ZM68 lilerin demanslısı bile böyle olursa 2023 de her şey çok güzel olacak” demektir. İnşallah.

Sözünü ettiğim telefon konuşmasında “pre.demans” işaretleri arıyordum. “Post.demans” durumunda ise bana göre her şey net ve güllük gülüstanlık kişinin kendisi için. Beni bu yargıya iten bir okulun duvarındaki duvar yazısına olan inancım. Büyük oğlumun ilk okuldan sınıf arkadaşı olan diş hekimi Timuçin’in penceresinden Gazi İlkokulu‘nun duvarında şu yazıyordu: “Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine deli ol, dünya senin kahrını çeksin“. Bu nedenle bana göre “post demans” aşaması kişinin kendisi için sıkıntılı değildir.

Bu iki sözcüğün Türkçe tam karşılığı varken, “Önce” ve “Sonra” demek kolayken neden “pre” ve “post“. Züppelik olsun diye mi ? Bu sözcüklerle yan yollardan birkaç anı, öykü verebilirim diye mesleğin sınırları içindeki deneyimlerle bağlantı kurmak amacım. Özel sektöre geçip de yabancı ot ilaçlarıyla çalışmaya başlayınca karşıma çıktı bu iki sözcük: “pre.emergence” ve “post emergence” ki anlamı, Ot ilacını çıkıştan önce veya çıkıştan sonra kullanmak. Onaltı yıllık kamuda görevimden sona birgünde istifa edip ZM68AK ın yanında özel sektöre geçtiğimin ilk ayında Alev’in peşi sıra pamuk tarlalarında, çiftçi koşullarında pre.li, post.lu herbisitlerin “kritik başarı faktörleri“ni netleştirmeye çalışıyordum. İşte o “pre” ile bugün demans öncesi sinyalleri yakalayıp “pre“yi hissetmek istemiştim. Uzun lafın kısası “pre” ve post” bu yazımın başlığı oldu. Yazımın başlığı ve içeriği, zarfla mazruf uyumu var mı ? Demanstan yola çıkıp pre dedim, post dedim (kız ben sana ne dedim); yazıma eklediğim video ise ZM68 in dört bölümünün, iki alt bölümünden ilkine ait çizgiler ve mesajlar. Neden bu seçim ?

Yine sevgili sınıf arkadaşım ZM68HS, emek vermiş, zaman harcamış, sorup soruşturmuş ve bilgiler güncelleyerek ZM68 in tüm “Ziraat Yüksek Mühendisleri (EZYM68)“nin verilerini bir word dökümanı haline getirmiş. Ben de hazıra konup, bir adım daha ilerlemek istedim görseli excel formatına taşıdım. Renklendirdim; Taner’in hep uyardığı gibi oriyental hale getirdim. Bu arada sütun başlarına filtre ekleyip isteyenin istediği şekilde bilgilere odaklamasını ve analiz etmesini sağlamaya çalıştım. Bu arada vefat eden arkadaşlarımı “kırmızı” ile gösterdim. Hata yapmışım. vefat listesine bir arkadaşımı sağken, salimken kırmızılandırmışım.

Beğeni ile birlikte dileğini de ilk yazıya döken sevgili Fatoş oldu (ZM68AK’ın profesör eşi-ki sınıf arkadaşımız gibidir ve Alev adına yürüttüğü sıkı diyalog ile grubumuzun aktif bireyidir): “Sevgili Mustafa, emeklerine sağlık.. İnşallah arkadaş isimleri uzun süre kırmızı ile yazılmaz bu listeye.. Sağlık ve mutluluk ile uzun yıllar dilerim..🙏

“Peki ben ne yapmışım ? Nasıl bir hata yapmışım ?

Sağ ve salim olan bir arkadaşımı vefat edenler listesine eklemişim. Bunu nasıl yapmışım; hangi etkenler böyle bir hata yapmama yol açmış ? bilmiyorum. Üstelik yine bir sınıf arkadaşım (ZM68ÜE) şöyle uyarmış beni ” Arkadaşım Mustafa ellerine sağlık baya emek vermişsin tebrik ederim yalnız bir yanlıslik mi var ZM68OS arkadaşimızı ne zaman kaybettik haberimiz yok inşallah yanlıştır diyorum iyi akşamlar“. Bu bile bana yetmemiş bir kez daha arayıp sormak için ve ısrarcı olmuşum. Daha sonra grubu bir heyecan sarmış ve diyalog dallanıp budaklanmış. Mesajlarımı geriye doğru tarayıp paylaştıklarımdan “başımız sağ olsun” mesajı aradım; bulamadım. Aldı mı beni de bir telaş…Zamansız vefat ettirdiğim arkadaşımın yengesini aradım ve sordum “OS ne zaman vefat etti ?“. Sakince yanıt verdi AS “OS vefat etmedi ki !…” Oh çok şükür ! dedim hatama rağmen. Rahmetli annem “Yaşayan birisine rahmet dilersen ömrüne ömür katarsın, ömrünü uzatırsın” derdi. İşte o anda kendimi “pre.demans” çerçevesinde sorguladım. Kendime dönüp “sen seni bil sen seni / bilmez isen sen seni / patlatırlar enseni…” Bereket bizim ZM68 grubumuz öyle eli sopalı değil de kibarca uyardılar beni. Bununla avunayım ve inancımı yineleyeyim: “İnsan en büyük hatasını en iyi bildiği konuda yaparmış”. Oldu bir kere. Üç şeyi geri getiremiyorsun: “Yaydan çıkan ok; ağızdan çıkan söz ve boşa geçen zaman” geri gelmiyor. Grubumuzdaki şu özrümü de üzüntülerimle paylaşmak istiyorum:

“Öncelikle Ülkü’ye teşekkür ediyorum ve sevginin ve özlemin ifadesi olan ve ölümü OS’a yakıştırmamakla birlikte rahmet dileyen arkadaşlarımdan da özür dileyerek OS’a uzun ömürler diliyorum. Yengesi meslektaşımız ve Enstitüde 16 yıl birlikte çalıştığım AS’la görüştüm. Vefat eden OS’ın abisi ES abiymiş ve OS altı aydır eşi ile N….’de yaşıyormuş. Çok şükür demans gibi bir durumu da yokmuş. OS’ın ismi üzerindeki kırmızıyı kaldırıyorum ve özellikle Fatoş (Kutay) ın dileği olan “kırmızı” konusunda böylesi bir geri dönüşü yaşamanın “Oh be !” si ile tekrar bağışlanma diliyorum. Sağlık ve esenlik dileklerimle selamlar…”

Bunun üzerine bir haftadır vefat etmiş olan sınıf arkadaşlarımın bir bölümünü bir görselde toplayıp; powerpoint slaytlardan bir video yaptım ve fon müziği ekleyip yazıma ekliyorum. İki müzik vardı beni seçmeye iten. Biri Cem Karaca‘nın “İşte geldik, gidiyoruz (ki nakaratındaki “şimdi döndük hıyara” sözcükleri uygun olmaz diye) “; diğeri de Müslüm Baba ve Hümeyra’nın seslendirdiği “Sessiz Gemi” idi. İkincisini seçtim. Slaytlara hangi çizgileri ve mesajları ekledim ?

Biz Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin ikinci beş yıllıklarıyız (ZM68). Elli dokuz yıl önce (1963 Sonbaharı) bir araya geldik. Beş yıl farklı yerlerden gelip de aynı ekolojide büyüyüp geliştik. Yakınlaştık, benzeştik ve 1968 de dört bir yana savrulduk. Kimimiz aynı fakültede yola devam ettik; kimimiz ABD (ZM68CK) ve hatta Kanada’ya gittik ve Sam’leşip Key West’te yaşamaya başladık (ZM68ŞK). Kimimiz sekseni beklemeden yaşam gölünün karşı kıyısına geçiverdi. Kimimiz kulaç atmayı sürdürüyoruz. Fakültede dört bölümdük:

1.Bağ-Bahçe (ZM68B: 41/136= %30);

1.1.Vefat edenler : 13/41= %32 (en yüksek vafet oranı)

1.2.Sağ olanlar: 28/41= %68

2.Gıda (ZM68G: 25/136= %19);

2.1.Vefat edenler: 4/25= %16 (en düşük vefat oranı)

2.2.Sağ olanlar: 21/25=%84

3.Zootekni (ZM68Z: 29/136= %21) ve

3.1.Vefat edenler: 9/29= %31

3.2.Sağ olanlar: 20/29= %69

4.Tarla (ZM68T : 41/136= 30)

4.1.Vefat edenler: 9/41= %22

4.2.Sağ olanlar: 32/41= %78

Toplam ZM68 : 136

Vefat edenler : 35/136 = %28 (Grubun ortalaması)

Sağ olanlar: 101/136= %72

Ve yaptığım hatanın dürtüklemesiyle (sanki telafi etmek) ilk bölümden mezun olup da vefat etmiş arkadaşlarımın (13 arkadaşım) her birine birer slayt ayırdım. Fotoğraf yerine 1968 de sevgili Cihan’ın kaleminden çıkan çizgileri slaytlarıma aldım ve herbirine ait albüm sayfamızdan birer özgün mesaj seçip sor formunda yapılandırdım.

Neden Cihan’ın çizgilerini seçtim ?

Mezun olduğumuz 1968 yılında çekilmiş fotoğraflara baktım önce ve beynimi zorladım arkadaşlarımı zihnimde canlandırmak için. Daha sonra çizgilere baktım ve çizgilerin çok daha etkili uyarıcı olduklarını gördüm. Bunları yazımın ekindeki videoda görebilirsiniz.

Arşivimden dualı görsel aradım slaytlardan oluşan videoya azıcık da olsun güncel hareket katabilmek ve yitirdiğim dostlarıma da bu duadan bir nebze hayır aksın istedim. Ayrıca tüm ailemin “13 Copcu (C13)” yer aldığı yeni bir yıla başlama duasını vermek istedim. Beş yıl önceydi (Ocak 2018). Henüz pandeminin sinyalleri yoktu (pre.pandemi). Büyük oğlum Ümit emekli etkili olmuş ve katkılı danışmanlıklara başlamış; ortanca oğlum Eray Sidney’den San Diego’ya uzanan yoğun seyahatlere başlamıştı. Küçük oğlum Kerem’in Yunt Dağındaki RES (Rüzgar Enerji Santralı) kanatları elektrik üretmeye başlamıştı. Z Kuşağımın erkekleri (Barış ve Eren) üniversiteye başlıyordu (bugün torunum Eren-dua ederken bana göre sağımda oturan- Sabancı’yı bitirdi ve yakında Hollanda’da kuracağı bir şirketle iş yaşamına başlayacak Allah nasip ederse).

Sözün özü; ZM68 listemizi nicel analizlere olanak verecek bir excel yapısında derlemeye çalışırken yaptığım bir hatanın dürtüklemesiyle sınıf arkadaşlarımın “Bağ-Bahçe Bölümü”nden mezun olup da vefat eden 13 arkadaşımla başlattığım bir serinin ilk yazısında yaptığım hatanın bir demans öncesinin (pre.demans) işareti mi acep diye sorguladım kendimi…Nasip olursa 2023 yılında ZM68 in sonraki yedi bölümüyle bu seriyi tamamlarım.

Sağlık ve esenlik dileklerimle yeni yılın seçimle birlikte sözü verilen “çok güzel günlerimize” kavuşmayı diliyorum.

Öykücü