“…Diğer insanlar kendi alanlarında uzman olabilirler; fakat kendi bedeniniz ve ruhunuz üzerindeki en büyük uzman sizsiniz. Öğretmenlerin yapabileceği en iyi şey, sizin içinizdeki hazineye uygun anahtarları vermektir. Size öğretilenlerden, duyduklarınızdan ya da okuduklarınızdan çok daha fazlasını biliyorsunuz; çünkü siz bunların hepsinin bağlantı noktasısınız. İçinizdeki bilgi ile bağlantı kurmak için sessiz olun, içinize bakın, soru sorun, dinleyin ve güvenin. İçgüdüler ve sezgiler, siz daha bunları fark etmeden çok daha önce rehberliklerini size sunarlar. Bilgi sahibi olmak için bildiklerinize eklenti yapın; içsel bilgeliğinize ulaşmak içinse bildiğinizi sandığınız şeylerden vaz geçin; en sonunda anlayacaksınız ki…
Miniclip’lenen Masomo açılışa hazır (http://www.copcu.com/2019/02/14/yasam-bufesinde-sekiplus/)
Merhaba
… güç sizde…”
Neden “Müşteri” ? Neden Dan Millman’dan bu giriş (https://www.kimnereli.net/dan-millman.html) ? Dan beyin 1985 den bu yana 17 kitabı çıkmış ki bazılarının isimlerindeki güzellik bile bana, paradigmama çok anlamlı, çok değerli geliyor: “…Hayatın Zorlu Sorularına Düz Yanıtlar, Sokrates Yolculuğu, Huzurlu Savaşçı Bilgeliği, Hayatın Dört Amacı : Değişen Dünyada Anlam ve Yön Bulma, Yaratıcı Pusula ve Gizli Okul...”
Neden yazımın ekindeki “Masomo” görseli ?
Çeşme’deki bu yaz havasını bırakıp yarın İzmir’e gidiyorum. Üç günden beri, 31 Marttan bu yana baharı yaşayan Çeşme’deki huzur ve keyfi bırakıp da neden İzmir yolları ? Yarın Mistral’ın 40 ncı katında Masomo’nun açılışı var. O açılışta bulunmak ve duyulan gururu görmek, hissetmek ve bir parçası olmak pek çok şeye değer. Helal olsun gençlere; helal olsun “T Biçimli” gençlere. Derinlemesine sorumluluk alanlarında usta ve uzman olurken yanlamasına da ülkemin, evrenin gelişmelerinden bilgi sahibi olup rotalarını belirliyorlar. Daha ne ister insan ? Helal olsun.
Neden “Müşteri” ?
Otuz iki yıl önce, 1987 yılında Yalova Termal’de “Yaşam Büfemi” oluşturan “SSTC Öğrenme Yolculuğuna” çıkmıştım. Yazımın girişindeki mavili kısmın çerçevesini o toplantıda çizdiğimi anlıyorum. Otuz iki yıldır içini doldurmaya çalışıyorum. İşte o günlerde yarım yamalak İngilizcemle “Müşteri” kelimesinin İngilizce karşılığının “Customer” olduğunu biliyordum. Bir haftalık yolculukta adım adım öğrenirken üçüncü günde “Müşteri Responslarının Ele Alınması” bölümün başlığının da “Handling Customer Responses” olarak görünce “Customer“ın doğru sözcük olduğunu anlamıştım. Anlamasına anladım da ilk üç gün boyunca “Prospect” sözcüğünü doğru yere oturtamamıştım. Hele yolculuğun ilk günü “Prospecting” olarak başlayınca zihnim kabul kapılarını tam açamadı. Meğer “Müşteri Adayı” denmek isteniyormuş yolculuğun hazırlıklarına dikkat çekilirken. Daha sonraları bu müşteri sözcüğü “Consumer, Customer, Client” gibi adım adım özelleşerek yerini bulmuşsa da birkaç gün önce korkularımı dağlaştıran oluşumlar içinde “O benim müşterim değil ki …” savunmasının iç dünyasından ürperdiğimi; art niyeti olasılığından korkularımın yoğunlaştığını hissettim. Bu nedenle yarın Masomo için İzmir’e giderken bugün çok çabaladım zihnimi zararlı düşüncelerden arındırayım diye; ama yeterince kendime söz geçiremedim. Çünkü “Ali Cengiz oyunlarının nicelerini gören yetmişi aşan yıllarımın izlerinde korkularım hâla canlı”…Umarım yanılırım ve birkaç gün yaşadığımız bahar devam eder ve en azından beş yıl umutların yeşermesi geçerli olur. Yenilerin işlerinin, eskilerin tezgahında çok zor olacağı kesin; Allah yardımcıları olsun.
Bay Millman’dan bir alıntı daha yapıp yazımı kısa keseceğim:
“…Sükunet, sabır ve bilgelik şunu anlamaktan kaynaklanır: İnsanları, olayları ya da sonuçları doğrudan kontrol edemeyiz. Topa vurup vuramayacağımızı (Kafa Topu Oyuncuları), aşkı bulup bulamayacağımızı (İstanbul Aşkı), iş hayatında başarılı olup olamayacağımızı ya da dünya barışını sağlayıp sağlayamayacağımızı (Asrın Lideri) kontrol edemeyiz. Fakat çaba harcayarak istediğimizi elde etme ihtimalimizi büyük ölçüde artırabiliriz. Düşüncelerimiz, hislerimiz, şüphelerimiz, korkularımız, geçmişimiz, ailemiz ne olursa olsun, hayatlarımızı şekillendiren şey çabalarımızdır (acta non verba). Elinizden gelenin en iyisin yapmanız, bir işi iyi yaptığınız anlamına gelir (MAS ve Masomo). Yani, çaba gösterin ve sonuçları kabullenin. Kontrol edemeyeceğiniz şeyleri de akışına bırakın (Kral Arthur’un Duası)…”
Güç sizde; siz yeter ki isteyin ve kendinizi sorgulayın: “Şu GAT Dünyada MASlaşmak için RAW mısınız ?“. Yolunuz açık ve aydınlık olsun.
Öykücü