Merhaba
Günlerdir içime çöktü hasretlik ve yine de yazmaya varmadı elim. Önce Sefer’in pergola yolculuğunda merdivenin “Son Basamağı (Ramak)” ile ürperdim. Kendime sukunet telkin etmeye çalıştım. Ruhum geciken işlere ve tutmayan kaliteye isyan etti. Stratejik Üçgenin hiçbir köşesinde beklentim gerçekleşmiyordu. Bir ayı aştı zaman. hergün seçme menülü yemek ve gün boyu çay hizmetinden sıkıldım. Az kalsın Türkçeyi unutup Kürtçe konuşur olacaktım. Bazen beş kişi oldu sofraya oturanlar; bazen de yemek sonrası limon ağacının gölgesinde siesta yapmalarına dayanamaz oldum. Öte yandan ZM68 Grubu olarak 4 Mayısta başlayacak olan buluşmamızın gelgitleri de durmak bilmedi. Kimi zaman oteli zorlar oldum; kimi zaman cehalet primi olarak ödün vermekten kaçınamadım. Hele bir de daha yolun başında otelden gelen Alevli bir mesajla neye uğradığıma şaşırdım. Şimdi bölümleyip azıcık toparlayayım.
Önce yazımın giriş mesajı olarak önümdeki sehpanın üzerindeki kitaptan bir cümle:
“…Money is only loaned to a man; he comes into the world with nothing, and he leaves with nothing (W.C.Durant)”
Türkçe karşılığı kısaca “kefenin cebi yok”…Beyin ne ararsa onu buluyor. Ayrılış vakti geldi ve 07.05.2017 günü resepsiyonun önüne bir sehpa atıp tezgahı kurdum. İki amacım var: İlki ayrılırken helalleşmek (hesaplaşmak) ve bunu “Nasrettin Hoca Metodu” ile yaparken mükemmel ürün ve hizmet sunan otel çalışanlarına dişe dokunur bir bahşiş toplamak. Çok şükür ikisi de en iyi şekilde sonuçlandı. Toplam 575 TL bahşiş toplandı. Üçe ayırdım ve üç bölüm şefini (restoran, resepsiyon ve barlar) çağırıp bizzat kendilerine verdim.
Başlangıçta Alevli sorgulama ile sözleşme beklentim gecikince endişe yaşadım. Gerildim. Meğer dans ve gala isteyen bir dostumuz bizi aşıp otele negatif düşüncelerini iletmiş. Üzüldüm ve üzdüm (istemeden de olsa). Olmasa iyiydi ve bu üç aylık süreçte hiç aklımdan çıkmadı. Ne var ki gala gecesi yerine “Bize öykünü anlat” seansında geçen yaklaşık üç saatlik süreden hiç kimse sıkılmadığı gibi gayet de mutluydular içten paylaşımlarında. Sevindim. Her ne kadar bu seansın sonuna eklenen ve isteğe bağlı yarım saatlik süredeki sunum ve tartışmalar kimilerince eleştiri konusu olduysa da bence ayrıca ele alıp da irdelemeye değer bir bölümdür. Bence, bana göre düşünmeye değer ve anlamlı bir konu olmuştur.
Hava güzeldi. Havamız güzeldi. Özellikle Gaziantep’ten gelen grubumuzu Şirince’ye götürebilmek için gösterilen kişisel gayretlerin sonucu olumlu oldu. Bir ara Denizli’li Bayan Ünal kırıldı mı acep ? düşüncesi içimi doldursa da kendisine baktığımda rahatladım. Hele bir de ayrılış sırasında samimiyetle Denizli’ye davet etmelerine gerçekten sevindim. Bugün Veli’nin yazılı mesaj yerine telefon edip de teşekkürleri yanında özellikle “seni seviyorum” diyen sözleri içimi ısıttı.
Sevgili Erol, kuzeninin cenaze merasimi için katılamadı. Telefonla çok ısrar ettim. Sonuç değişmedi. Onu hepimiz özledik. En çok da oda arkadaşı olan Şükrü…İnşallah gelecek sefere. Sevgili Mehmet Yüksel Özfidan son anda ciddi sağlık sorunları nedeniyle hastaneye yatınca katılamadı. Sözleşmenin bağlayıcı hükümleri nedeniyle bedeli geri alamadım ve Mehmet’e geri ödeyemedim. Birşey yapmalı düşüncesi üç gün boyunca aklımdan çıkmadı. Bir gece sevgili Özcan’ı, bir gece de Tuğba’nın arkadaşını konaklatıp elde ettiğim parayı Mehmet’e göndermek istedim. Mehmet kabul etmedi. İhtiyacı olan birine vermemizi istedi. Tam zamanında oluşan bu olanak komşumuz Mehmet Ali Amcaya (900 TL Bağkur maaşı ve 550 TL ev kirası ile mucize yaratan; hayattan hiç bir zaman şikayet etmeyen; her zaman umudunu koruyan, Ramazan’da fitre ve zekatlarla biraz olsun nefes alan, doksanı aşkın yaşta ve karısı Perihan abla ile hep şükrederek yaşayan, hepimize örnek olan Mehmet Ali Amcaya gelen 550 TL elektrik faturasını ödeme şansı ki dün kızımız Zeynep de yine parasal destekte bulunmuş) gitti. Allah verenden ve verilmesine vesile olanlardan razı olsun. Mehmet Ali Amcanın ve eşi Perihan Ablanın duaları mutlaka sevgili Mehmet kardeşimize sağlık ve esenlik yolunda yardımcı olacaktır.
Dün ayrılırken grubumuz hemen gelecek toplantımızın programını yapmaya başladı. İnşallah. Çeşme’den selam ve sevgilerimizle bu seferlik belirli bir mesaj zenginliğinden yoksun bu yazımı sadece eklediğim kısa filmi paylaşmak için yayımlıyorum. Yolunuz açık ve aydınlık olsun.
Öykücü