“…En hoşnutsuz müşterileriniz en büyük öğrenme kaynaklarınızdır. Dr.Mark öğle yemeğinde böyle bir müşterisi David ile konuşmaktadır. David satış bölümü sorumlusudur ve düşen satışlardan endişe duyan şirketi onu psikolojik satış eğitimine göndermiştir. Dr.Mark’ın vereceği bu eğitimden David hoşnut değildir. Hatta tepesi atmıştır. Öğle yemeğinde Dr.Mark’a şunları söyler: “İnsanlara ulaşma ve ikna konusunda bütün bu saçmalıkları neden öğrenmem gerektiğini anlamıyorum. Neden sadece müşterilere ne aradıklarını ve ne kadar para harcamayı düşündüklerini sorup sonra da onlara o parayı en iyi nereye harcayacaklarını göstermiyorum ? Bütün bu ruh işlerini öğrenmeye hevesim de yok enerjim de..”.Bu tepki karşısında “Biraz daha anlatsana” diyen bir ses tonuyla sadece “hımmm” diyerek konuşmayı sürdürür Dr.Mark…”
Toplum Liderleri Gelirken beş yıl önce Netdirekt’te bir öğrenme yolculuğu (Muammerin Yeğeni)
Merhaba
Uzunca bir süre yazmayınca bugün posta kutuma sevgili Utku’dan bir mesaj düştü. Belli ki meraklanmış. Bu arayışa sevinip yazayım istedim. Bu ara odak noktama Mayıs ayı başında sınıf arkadaşları (68 Ziraatçıları) olarak buluşmamızın organize edilmesi yerleşti. Dört yıl önce 2013 de Antalya’da fakültede buluşmamızın ellinci ve mezuniyetimizin kırkbeşinci yılı dolayısıyla buluşmamızın tadı damağımda kalmıştı. Her ne kadar üç yıl önce “2018 yılına şimdiden hazır olun” mesajımla arkadaşlarıma aylık birikim yapmalarını önerip de Sakız-Çeşme buluşması hevesi yaratmış isem de güncel koşullar bunu pek uygun kılmadı. Gerek artan döviz kurları ve gerekse vizesiz Yunan Adaları turlarının olmayışı (!) bu hevesimizi bir başka bahara erteledi. Hoş 72 den ötede kimlerin hangi baharları yaşayacağı bilinmese de … Dilimdeki şarkı “yaklaşıyor gün ve gün ömrümüz son mevsime…” olunca daha bir zorlamak gerekse de beraberliği kimi zaman üst sınıra yaklaştığımı hissediyorum görüşmelerin, gayretlerin gelgitlerinde. Bir yıl önceye alınan buluşmamız için Kuşadası’nda karar kıldık. Bunlarla uğraşırken blogumu ihmal etmiş oldum. Dereyi görmeden paçayı sıvamamak gerekse de buluşabilmek uğraşında ilk adımlar olumlu gidiyor. Haydi hayırlısı diyelim ve ağzımızı #HAYIR a açalım; #HAYIR olsun.
Bir haftayı aşkın süredir Çeşme’deyim. Hava bazen güneşli bazen bulutlu ve hâla soğuk. Bereket kalorifer ve özellikle şömine desteğinde sobalı ev sıcaklığında üşümeden günlerimiz çok şükür ki keyifli geçiyor. Hele bir de geçen pazar günü olduğu gibi çocuklarımız (KIDZ Dörtlüsü) brunch’a gelince değmeyin keyfimize. Çeşme’de çok sık elektrik kesintisi oluyor. Çoklukla da kış günlerinde. Yine binlerce şükür ve teşekkür ki 14KWA lık jeneratörümüz bir mahalleye yetecek kadar enerji verince evimiz her koşulda ışıklar içerisinde aydınlanıyor. Allah hepinize çocuklarınızdan size dönen benzer güzellikler, nimetler nasip etsin. Daha ne ister insan ! Bu şükürlerle Mehmet Ali Amcayı eşiyle birlikte şömine keyfine ve şöminede ızgara tavuk ve köfte partisine çağırdık. Aynı anda Nezuş’un Mustafa’nın çocuklarına yaptığı tavuklu pilav ve ekstralarla yakın çevrendeki insanların mutlu olmalarına katkı sağlamak hem kolay ve hem de haz verici. Binlerce şükür.
Bu memnuniyetle yazıma çerçeve ararken çatıdan birkaç kitap birlikte elime düşüp alt katta şöminenin önünde gözlerime döndü sözcükler. Beraberinde 20 yıl önce bu günlerde neler yapmışım sorgusu ile 1997 yılı ajandamı da alıp indim okumaya. Rahmetli S.Jobs’un sözlerini anımsadım ve 4 Mart 2017 günü katılacağım bir etkinlik için hazırladığım birkaç görselin başına ekledim: “Geleceğe uzanan noktaları geçmişe bakmadan birleştiremezsiniz” demişti ve asıl amacı da hatalardan ya da esas olarak yaşanmışlıklardan ders alınmasını vurgulamaktı Stanford Üniversitesinde yaptığı mezuniyet töreni konuşmasında (aç kal, budala kal). “Toplum Liderleri Geliyor” başlıklı etkinlikte Utku beyle beraber vermeye çalışacağım mesajları yoğunlaştırmaya çalışıyor zihnim tüm sabah yürüyüşlerinde.
Çatıdan alt kata inip de şömine karşısında benimle beraber ısına kitaplar şunlar: Dr.Mark Goulston, 2009 “İknanın Anahtarı (Just Listen)”; “Öğrenmeyi de Öğrenebilirsiniz” (Hayatınızı Kolaylaştırın; Rota Yayınları, 2003; G.Ö.Ocakoğlu yönetiminde) ve “En Önemli Beş Soru”(Leader to Leader Institute 2008).Yazımın girişindeki mavili kısım ilk kitaptan bir alıntı olup görselimin odağında yer alan “SSTC” kavramı açısından benim vazgeçilmezlerimden.
Dr.Mark’ın kitabının 164 ncü sayfasında “#HAYIR demeye çekiniyorsanız…” diye başlayan bir paragraf var. Onu da paylaşmak istiyorum özellikle bugünün trendlerinde. Şöyle yazmış Dr.Mark
“…#HAYIR demeye çekiniyorsanız, sinir hastası olabilirsiniz. #HAYIR demeye gerçekten korkuyorsanız, muhtemelen zehirli birisiyle uğraşıyorsunuz. Ve eğer hiç kimse size #HAYIR demiyorsa, o zehirli insan siz olabilirsiniz…”
Vallahi kelime kelime Dr.Mark yazmış hem de 2009 yılında AMACOM’ca yayımlanan kitabında. Daha fazla söze gerek var mı ?
Ben birazcık da yazıma eşlik eden görsellere anlam katabilmek için 04.03.2017 de “Toplum Liderleri Geliyor” başlıklı sohbetimizde dillendireceğim konulara değineyim. Bunu da HAGEM1-4 teki konu başlıklarıyla, Netdirekt’in kurucu ortağı ve Pazarlama-Satış Bölüm Müdürü Kerem Copcu’nun paneldeki (2013 Teknoloji Zirvesi-Fark Yaratan Şirketler) konuşmasının ana mesajlarıyla ve BEE (Be old, Be young, just be effective) ana fikirli yaklaşımlarımın ışığında “Toplum Liderlerine” dönük düşüncelerime döneyim. Bunu da “Ustalık Yolculuğu” ve Üreticilikte yöneticilik aşamasından liderliğe uzanan öğrenme gayretlerindeki iki farklı L4 düzeyleriyle yapayım. Dört aşamalı “L” lerin ilk grubu S.Covey’in “Hayat Kısa, öyleyse” öğretici video filmindeki dört temel ihtiyacın özgün anlatımıdır:
*L1>Live (Yaşamak),
*L2>Love (Sevmek),
*L3> Learn (Öğrenmek) ve
*L4>Legacy (Leave a legacy >Miras bırakmak) tır ki bunların arasından L3 ü cımbızlayalım ki “öğrenme”nin önemine vurgu yapabilelim.
Diğer iki grup 4L ise Öğrenme ve Ustalık Yolculuğunda “Liderliğe Erişmek” ile ilgilidir. Bunu da şu aşamalarda yapacaktır gelen toplum liderleri. Önce “Lider kimdir ?” sorusuna kısa ve net bir anlam yükleyeyim. Bana göre liderin üç temel özelliği, bileşeni vardır. Bunlar liderli lider yapan üç temel konudur:
*Liderin hedefi vardır.
*Liderin bu hedefe ulaşması için stratejisi vardır ve
*Liderin bu hedefine bu stratejiyle ulaşacağına inanan takipçileri vardır.
O halde liderlik ne ünvandır, ne bir makam ve ne üsttekilerin ne öndekilerin tekelindedir liderlik. Şimdi bu ulaştığımız anlatımda “öğrenmeyi öğrenmek” konusundan bir pasaja yer vereyim.
“Gelen Toplum Liderleri” öğrenmenin ustası olacaklardır. Bu ustalıklarını yedi yolda geliştirecek ve göstereceklerdir. Bunlar:
1.Kişisel ustalık: Madem ki bilgi güçtür; o halde gelen toplum liderleri önce kendilerini bileceklerdir. Bunun için slayttaki gibi üstlendikleri rollerde, görevlerde kendilerini dört aşamalı olarak sorgulayacaklardır. Kendinizi sorgulayın.
2.Amaçta ustalık: Net bir amacınız olmazsa içinde bulunduğunuz koşullar bilincinize egemen olur ve yaşamınız gerçek niteliğinden kopar. Kopmasına izin vermeyin. Kendinizi sorgulayın.
3.Değişim ustalığı: Farkına varsanız da varmasanız da değişim hep olacaktır; artarak olacak ve isteseniz de istemeseniz de acıtacaktır. Hazır mısınız ? Kendinizi sorgulayın.
4.Kariyer ustalığı: Hayalleriniz olsun ve hayallerinizi TOMBUL laştırıp (bu kavramın sahibi olan A.Ş.İzgören’e kulak verin) hedefiniz kılın. Kendinizi sorgulayın.
5.Denge ustalığı: Unutmayın ki bu dünya “GAT Dünyası” dır (Give And Take/ Al gülüm ver gülüm). Beklentilerinizi ve sahip olduğunuz değerlerin farkına varın. Kendinizi sorgulayın.
6.İnsan ilişkilerinde ustalık: Etkili (BEE) ve mutlu olmanız tümüyle iç dünyanız yanında başkalarıyla ilişkilerinizde şekillenecektir ve “Liderliğin İkinci Adımı” olan “L2:Lead Other” konusundaki bilgi, beceri ve tutkunuz için kendinizi sorgulayın.
7.Var olma ustalığı: İç varlığınızla bağlantı kurarak yaşam kasırgası içinde daha etkili olmanın yollarını bulun. Bununiçin iyi, zor ve farklı konuları için kendinizi sorgulayın.
L1 (Kendine Liderlik) den L4 (Kuruma Liderlik) e uzanan yedi ustalık yolculuğunda kendinizi sorgularken her zaman “Farkındalık Alıştırması” yapacağınız molalar vermenizi istiyorum. Bu molaları da Dr.Mark altı adımda tanımlamaya çalışmış. Neymiş bu adımlar ?
1.Fiziksel Farkındalık Alıştırması Yapın: Gerilim, kalp sıkışması, şiddetli arzu veya bayılma gibi algılarınızı saptayın. İlginçtir; bu sabah kahvaltıdan önce aldığım bir telefon konuşması beni yıllardır ilk defa zıvanadan çıkarmak üzereydi. Sevdiğim bir dostumdu. Çeşme’de Cuma namazlarımda saf arkadaşımda. Gereksiz gerilim yaşadıktan sonra uzunca bir süredir (neredeyse sekiz yıl) yanımda taşımadığım pembe renkli, nitrogliserin aktif maddeli spraye ihtiyaç duyar hale geldim pek çaktırmasam da…
2.Duygusal Farkındalık Alıştırması Yapın: Hissettiğiniz algılara bir duygu atfedin. Örneğin kendinize “çok öfkeliyim” ya da “çaresizim” deyin. Ben bugün “çok öfkeliyim” demekten kendimi alamadım.
3.Dürtüsel Farkındalık Alıştırması Yapın: Algılarım öfkeye dönüşünce “Bu öfke bende paylaşma arzusu yaratıyor” dedim ve ZM68 WA Grubuna yazdım. Nezuş “Aman kırıcı olma” demeyi de ihmal etmedi.
4.Sonuç Farkındalığı Alıştırması Yapın: “İçimdeki arzunun söylediğini yaparsam ne olur ?” sorusuna dürüstçe yanıt verdim ve en hafif şekilde ve oldukça objektif oluşumun satır başlarını (dans/gala gecesi arayışı ve neden 12 de değilde saat 14 de giriş yapılıyor > 12 de girseydi ne yapacaktı acaba ?) paylaştım.
5.Çözüm Farkındalığı Alıştırması Yapın: Bu paylaşımdan sonra iki şey oldu. İlkinde teselli telefonları ve “takma kafana toksadan başka birşey” mesajları geldi. Azıcık da olsa rahatladım.
6.Fayda Farkındalığı Alıştırması Yapın: Belki grubun diğer etkileşimleri içinde bu dostum ve beraberinde Cici Başkan da gelebilir olasılığı yeniden yeşerdi. Her işin başı sağlık. Ötesi hikaye.
Bu yollarda ustalaşmak için Kevin Cashman’ın videolarından yararlanabilirsiniz (http://cashmanleadership.com/category/video-blog/).
Yolunuz hep açık ve aydınlık olsun.
Öykücü