Yaşam Büfesinde “90G & 13H”

“…Kesedeki altınları (17) ikiye, üçe ve dokuza bölünür kılan bilge… Çiftlikteki (bahçedeki !) develeri (17) aynı oranlarda üleşilebilir kılan ermiş…Üreticiyken “Kolaylaştırıcı Koç” olma yoluna baş koyan öğrenme yolcusunun serüvenleri…Bay Cansen’in köşesindeki NAIRU benzeri kavramları üretme merkezinin şirketlerde yaratılmasını şart koşan Bay Bono… Optimumdan maksimum elde etme yolları… CINOS sürecinde elden düşmeyen “volume&price” analizleri… TAYlaşan Syngillerin Üsküdarı aşması… “MO” noktasız öküz böğürmesi değildi… Hilebaz tefecinin kesesindeki iki çakıl taşı da siyahtı… Para kazanırken iyilik yapılabilirler… Sinyallerden ders alıp gerçek Kazien gelişmesini hedeflediğini hazırlıklarına yansıtan genç eğitimci… Prof.Watkins, Dr.Kirkpatrick’den esinlenipde mi STARs Modelini oluşturdu ? … Eleştirel geribildirimler sessizlik mi yoksa tepki mi yaratacak ? One Sheet Strategy (OSS) dediğim bombardımanlar bunaltacak mı ?… Canı can vererek satın almamışsın ki kıymetini bilesin… “Casuslar Köprüsü”ndeki Tom Hanks ve “Müzakare Becerileri” nde “Başarı Formülüm”ün “3D” si, “2P” si ile “4H”si…”

Merhaba

Neler oluyor bana ? Devreler karıştı mı ? Kısa devre mi yapıyorum ? Short-cut bu demek mi ? Neden böylesi karmaşık aklım ? Pazartesi “Paramparça” olup da Cumartesi “Göç Zamanı“nına mı ulaşıyorum ? Yoksa Perşembe “Kördüğüm” olan Çarşambanın “Poyraz Karayel” yel karmasıyla birgün önce “Gecenin Kraliçesi” ile mi buluşmuştu ?  İpin ucunu bulamıyor muyum ? Yumak arap saçına mı döndü ? Ellerimi iki yana açsam çile dolar mıyım ? Artık kirman eğiren kalmadı mı ? İbrişim örüyorlar mı ? Odağımı mı yitirdim ? Kaos eşiğini aştık mı ? Ne zaman uçak sesi duysam neden kargo uçağı mı, içinde tank mı var kuşkularım depreşiyor ? Yazımın başlığındaki iki rakam ve iki harf ne demek ola ki ? Nereden türemişler ? Nasıl bir araya gelmişler ? Kim getirmiş ? Balkondaki camların arasından ıslık sesleri gelirken Yunt dağında rüzgar nasıldır ? Dönen kanatların ürettiği enerji için de okuma bedeli olacak mı ? Ankaranın bağlarına giden yolların büklümlerini aşabilecek miyiz ? Konyalı Mehmet olsaydı ne yapardı ? 25 Mayıs 2018 de Sakızlı Çeşme beraberliği nasip olacak mı ? Neden internet sağlayacısı aparatın sağ ışığı çoklukla kırmızı yanıyor ? Onu balkona gün ışığına çıkarsam değişir mi ? Sorular, sorular, sorular…Bunaldım. Vazgeçtim. Neredeyse tek bir paragrafla bitirivermek geçti içimden…Kendime yakıştıramadım. Devam etmeliyim.

Mavili karmaşanın içinden sadece hilebaz tefecinin kesesindeki çakıl taşlarını açıklamak istiyorum. Bu öyküyü yirmi iki yıl önce Yeni Yüzyıl Gazetesindeki köşe yazısında okumuştum. Sanırım Meksika’dan (ülkeyi uydurmuş da olabilirim, daha doğrusu ABD de olabilir) yeni dönmüş olan Bay Gökçe tarafından kalem alınmış yazı. Kesip İstanbul’a da göndermiştim. Üzerine de “Birgün inşallah bizi için de taşların biri beyaz olabilir” yazdığımı dün (gün) gibi anımsıyorum. Öykünün vermek istediği mesaj “Yanlamasına Düşünce / Lateral Thinking” idi. Kaynağı da Bay Bono idi. Öykü kısaca şöyle:

“Namuslu tüccarın işleri bozulur. Tefeciden borç para alır. Vadesi gelir ödeyemez. Yaşlı, çirkin ve hilebaz tefeci tüccarın genç ve güzel kızına göz koymuştur. Bir teklif sunar. Der ki “Şu gördüğün elimdeki kesenin içine biri beyaz diğeri siyah iki çakıl taşı koyacağım.” Ve yerden iki çakıl taşı alıp kesenin içine koyar. Sözlerini sürdüren tefeci “Kızın beyaz taşı çekerse borcunu sileceğim. Siyah taşı çekerse yine borcunu sileceğim ama kızını alacağım.” Tüccar üzgündür. Çaresizdir. Tefecinin kesenin içine koyduğu çakıl taşlarının ikisi de siyahtır ve tüccarın kızı taşları koyarken bunu görmüştür. Kız başına gelecekleri anlamıştır. Hangisini çekerse çeksin sonunda tefecinin olacaktır. Kız çaresizdir. Hayır. Kız çaresiz değildir. Kız “yanlamasına düşünür” ve bakın ne yapar ?…”

Çok şükür ki aklımdaki karmaşayı def etme olanağım var. Otuz yıl önce Bağcı Mustafanın bağındaki fotoğrafları düşündüm. Ayağımda paçaları sıvanmış eski bir kot pantalon. Omzumda bir küfe üzüm. O günlerde MACUNKÖY1 in ilk üç ası aynı kare içindelermiş. MACUNKÖY kısa sürede iki evre geçirdi. İlkinde SSTC ustası ile AKlanmıştı. İkincisinde ustalık yolculuğunun gönüllü yolcusu genç bir meslektaşımla AKlanıyor. Hadi hayırlısı. Ben KÖYün MACUNlaşmasındaki “MC” yim. Henüz UNlaştıracak dördüncüsü yoktu ve ufukta buna ait bir işaret de görülmüyordu. Otuz yıl öncesinde bu günü görselerdi ne derlerdi acep ?

Hemen yanında bir başka fotoğraf, genç stajyerin iki omzunda iki küfe üzüm. İşte fark bu. İşte bunun adı “Kelebek Etkisi“. Hani “adam olacak çocuk omzundaki küfeden belli olur” denir ya işte tam o misal. “Misal” sözcüğü de beni yazıdan kopardı. Sözcü’de bugünkü yazısının sözün özü mesajı olan Bay Cansen’in vurgusuna götürdü. Bay Cansen “Kötü misal kolay emsal olur” demiş. Eskilerde biz “sui misal misal olamaz” derdik. Zaman değişti. Eski çamlar (camlar mı ?) bardak oldu. Algılar değişti. Yargılar değişti. Bugünün koşullarında Bay Cansen çok haklı. Çetinin oğluna bakıyorum. Ölen polise üzülüyorum. Rüzgara olacakların “sui misal”etkisi mi yoksa “ders olsun” etkisi mi, yaratacağı kimsenin umurunda değil. Çünkü kararların doğruluğuna olan inancımı yitirdim. Uçak sesi duydum. Kargo değilmiş. Başıma tank düşer diye korkmadım. Bugünlerde RAW > RAF > RAP diye gelişme sürecini tanımlarken o fotoğrafta “RAW dan RAF a” geçişi görüyorum.

Geçen yılın güz sonlarında başlayıp artarak, zenginleşerek süren bir paket var. Başlamasının öyküsü güzel. Çeşme yollarını aşındıran MACUNKÖY’ün temel direği sonunda “DOD2” e geçmekte olduklarını anlamış ve “eğitimi üretimin stratejik girdisi” kılmaya karar vermiştir. Görüşmeler pakete dönüşür. İlk pakette beni başlangıç ve (geçici de olsa) sonuç olarak iki evre ilgilendirir. SSTC ile yola çıkılacaktır. isabetli bir karardır. SSTC kolaylaştıracaktır. SSTC katalizör olacaktır. SSTC kesedeki asal sayılı altınları ya da bahçedeki asal sayılı develeri ikiye, üçe ve dokuza bölünebilir kılmanın yollarını gösterecektir. Paketin sonrası başarıyla devam eder. Nisan 2016 da inşallah Dr.Kirkpatrick’in gösterdiği ” Dört Aşamalı Eğitimi Değerlendirme” yönteminin üçüncü adımı olan “Behaviour / Davranış” değerlerdirmesi için buluşacağız. Genç profesyonel eğitimcimize Dr.Kirkpatrick’in internet erişim linkini vermiştim. Bakalım nasıl hazırlıkları oldu özellikle “Kaizen” e inancıyla nasıl bir duruş (> Rapport Building) sergileyecek ?

Görelim Mevlam neyler neylerse güzel eyler, açık ve aydınlık öğrenme ve ustalık yollarında.

Öykücü