Yaşam Büfesinde “Kondratiev Dalgalar”

…Gün olur alır başımı giderim…Dünyalar vardır düşünemezsiniz…ABD de demir yollarının genişliği neden 4 feet 8,5 inçtir ? Eski Mısır’da icat edilen ilk at arabasının uzay mekiğinin boyutlarına etkisi nasıl olmuştur ? Türkiye’de patikalar yola dönüşürken rehber kimdir ? 1970 den 2030 a uzanan dört evreli, iki dönemli gelişme ve değişmenin oluşumunda Teknoloji Olgunluğu ve Pazarın Dolgunluğu nasıl etkili olmuştur ? “Artırılmış Gerçeklik” nedir ? “Güvenlik” ve “Mahremiyet” neden sarkaca benzetilir ?…”

Genç meslektaşlarımızın Netdirekt ziyareti (31.10.2019)

Merhaba

On yıldır ilk defa bir ay içinde hiç yazı yazmadım blogumda. Halbuki Net&Net’de öylesine güzel iki etkinlik vardı ve çok şeyler yazabilirdim ki… Nasipten gayrisi olmuyor. Çeşme’de “İmar Barışı” ile atılan ilk adımın devamında” “Kürt Sefer’le Yörük Soner” le geçen 40 günlük beraberlikte sanal ortama hiç elim uzanmadı. Bu ikilinin hem iş beraberliğinde hem de farklılıklarında yıllar önceki “Kürt/Türk/Laz/Çerkez Uyum Güzelliği (Hoşgörü)” vardı. On yıla dayanan ortak iş ilişkileri varmış. Bugün biri iş veren konumunda ve altında kamyonet var; diğeri onun yanında ırgat gibi ve altında oldukça yeni model bir VW Golf var. Düşünmek gerek ! Tıpkı Reisdere köyündeki demografik yapının değişimindeki gibi “emek ve toprak” faktörlerinin kişilere göre değişen etkisi ve toprak sahiplerinin vaz geçemedikleri “Rahatlık Zonu” gibi. Kerem’in paneldeki son sözlerini anımsadım: Emeksiz yemek olmuyor… Kimi zaman kırmızı tulumla, kimi zaman hâla şortla Çeşme’de geçen güz günleri beni sanal ortamdan uzak tuttu. Utku birkaç kere yazılı ve sözel olarak sordu “Hocam ne zaman yazıcan ?” diye. Ekimin 22 sinde Park Yaşam’da buluştuğumuzda Semih’i beklerken Netgillerin kitaplığında bir kitap gözüme çarptı; dikkatimi çekti. Aldım. Rastgele sayfalarını çevirdim ve 113 ncü sayfasındaki “Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality)ilgimi çekti. Daha sonra bu kavramı internette aradığımda pek çok yararlı belge ve bilgi gördüm ( https://www.youtube.com/watch?v=sXSTAj0qB7khttps://www.youtube.com/watch?v=fM0ToAHctno). Kısaca gerçek dünyanın üzerine sanal bir dünya daha inşa etmek olarak tanımlanmış artırılmış gerçeklik ve bugün güncel yaşamımız aynen böyle elimizden düşmeyen iletişim araçlarıyla. İyi mi kötü mü; yapmalı mı yapmamalı mı ? konu bu değil. Konu, bugün bu ortamda gerçek dünyanın sanal tarafından tecavüzü kaçınılmaz ise bundan keyif alabilmek, yarar sağlayabilmek ve asıl önemlisi akıl ve ruh sağlığı için dengeyi tutturabilmek gerek. Yapabilene ne mutlu !

Güvenlik” ve “Mahremiyet” neden sarkaca benzetilmiş ? Sarkaçta “Tam Olma Durumu” yoktur; ya fazladır ya da azdır. Bu nedenle bugün telefon dolandırıcılığı tüm uyarılara rağmen hala artarak sürüyorsa güvenlik ve mahremiyetin korunması az olduğu içindir. Öte yandan kimi zaman da aşırı disiplinler, kurallarla yaşam daha sıkıntılı oluyorsa güvenlik fazladır. Peki ya ortası ? Onu bulmak zor. Yazısız geçen ekim ayında yine bir “Cehalet Primi” ödedim. Ne zaman arıtmayı devreye alsam musluklardan su ip gibi akıyordu. Önce “basınç regülatörü”ndendir diye Şenol Ustaya söktürüp attım. Değişmedi. Daha sonra da arıtmanın filtresi tıkanmış olmalı diye düşünüp açmaya çalıştım. Açma anahtarını kırdım. Oğlum Ümit’te aynısı varmış. Onu aldım. Denedim. Açamadım. İzmir’e gittim. Dünürüm Mithat beyden (Yıldız Teknik) iki anahtar daha aldım. Anahtarları birlikte kullanarak güçlendirdim. Açamadım. Ümit’te zincirli anahtar varmış. Denedim. Açamadım. Sefer usta denedi. Filtre yuvası kırılacak. Açılmadı. Yeğenim Bülent’e arıtma takılırken Zafer usta geldi. Denedi. Açılmadı. Arabadan kayışlı anahtar getirdiler. Açılmadı. Daha sonra ustanın aklına geldi. Muslukları açıp sistemdeki suyu boşalttık ve kolayca açıldı. Halbuki bu uyarı bana daha önce yapılmıştı. Anımsamadım. Zafer de usta olacak sözde onun da ilk adımda aklına gelmedi (demek ki Zafer, usta usta değil ona pek fazla bel bağlamamak gerek). Açılınca gördüm ki filtre tıkanmış. Yıkama yeterdi. Yenisini taktırdım. Ustaya borcumu sordum: “Filtre 60 lira” dedi. Yüz lira verdim: “Üstünü vereyim mi ?” dedi. Kendime kızgınlığımdan dolayı, kendime ceza olsun diye “Hayır, kalsın” dedim ve işte bu yüz liraya ben “Cehalet Primi / Cehalet Vergisi” diyorum. Gerçi yetmiş beşe iki ay kala “Suyu boşaltmayı unutma !” türü uyarıları hatırlayamamak pek ciddi bir sorun olarak görülmemeli ! Yine de “Kürt Sefer’le Yörük Soner”le geçen 40 günün yorgunluğunda bu unutmayı hoş görmek gerek (yine de özüme söz geçirmemek de benim bir diğer takıntım).

Yazımın başlığı olan “Kondratiev Dalgalar” için şu link her şeyi açıklıyor (https://www.slideshare.net/mstfcng/kondratiev-dalgalar-ders-sunumu); hatta at arabası ile uzay mekiği tasarımı arasındaki ilişkiyi bile. Meraklısı okur ve anlar. Vermek istediğim mesaj ise yine bir “Kelebek Etkisi” örneğidir. Kim bilebilir ki yüzyıllar önce Mısır’daki at arabasının genişliği Uzay Mekiği tasarımına etkili olacak…

İki gün önce Kırkağaç Meslek Yüksek Okulu öğrencileri yine Netdirekt ziyareti yaptılar. Genç meslektaşlarımızın gözlerinde ışık parlıyordu; hiç eksilmedi. İlgileri hep yüksekti; hiç düşmedi. Teknik Destek Uzmanımız Kırgel’in yönetiminde iyi bir ev sahipliği yaptık. Mehmet ve Alican’ın sahne performansı iyiydi; daha iyi olacaktır. Kalemlerimiz dolapta kullanıcıyı beklerken azıcık (!) kurumuş da olsa sorularımıza içten ve net yanıtlar aldık. Kamerama konuşmalarında “Okulun kendilerine ne öğrettiği” soruma inançlı yanıt verdiler. Bunlardan yapacağım kolajı yazıma ekleyeceğim. Yazılı olarak verdikleri yanıtları bir excel sayfasında derleyip dün kendilerine ilettim. İnşallah Kırgel’in bana dayanarak ısrarla verdiği mesaja uyarlar ve iş hayatına başlamak için “Ya 40 kapıyı çalarlar ya da bir kapıyı 40 kere çalarlar”. Böylece “Başarı Fomülüm“deki “2P” nin gereğini yapmada istekli, inançlı, hevesli ve tutkulu olurlar. İnşallah kendilerine farkındalıklarını geliştirme, özgüveni yükseltme ve kendilerini motive eden nedenleri bulma amaçlı üç evreli toplam 10 soru ile “Kendilerini Sürekli Sorgulama” konusunda ısrarla verdiğim mesajı unutmazlar.

Sağlık ve esenlik dileklerimle yolları açık ve aydınlık olsun.

Öykücü