Yaşam Büfesinde “İnancın Gücü”

“…Halime bahçede, leğende çamaşır yıkıyormuş. Eteklerini dizlerine kadar çekmiş; bacakları görünüyormuş. Bunu gören Temel dayanamamış. Halime’ye “Hadi gel sevişelim” demiş. Halime “Olmaz” demiş. Temel isteğini yinelemiş. Halime yine olumsuz yanıt vermiş. Temel ısrar edince, Halime “Uy Temel, ben orospi miyem ?” demiş. Temel gayet sakin “Para vermeyeceğim ki..!” diye yanıtlamış. Ne alakası varsa; aklımın bu penceresinden papaza baktım, Temel’i anımsadım. PET Üçlüsü danışıklı döğüş içindeler gibi geliyor bana. Üçü de aynı yolun yolcusu. Hem aklımızı beceriyorlar hem de para vermiyorlar. Biz de orospi olmadığımıza şükrediyoruz. Hâla kekler gelmedi; çaylar için Hüseyin’in sesini bekliyoruz. Bir zamanlar biz; bu duruma bakıp “Aklım g*t ve*en oldu” derdik (Dr.VA da buna “dirty mind” diyordu). Belki taşrada eskiler değil gençler bunu hâlâ diyorlardır…Nasıl olmasın ki ! Dolsa ne olur dolmasa ne olur deyip de alay edercesine gülen zat ı muhterem, havalar soğuduğunda ekranlarda yine karşımızda olacak. Gözümü kapasam sadece kendime gündüzü gece yapacağım. Bu olanlara inanamıyorum…” 

İnanırsanız inandırabilirsiniz 

Merhaba

Bugün Çeşme’de pazar. Türkiye’de pazar. Rusya’da da pazar. Amerika’da da. Ne dünden farkı var pazarın ne de yarından. Dolarken zıplatıyor. Ülkem karar vericileri rüyadan uyanmıyor. “PET Üçlüsü”ne toptan bakıyorum. Kuzeyimden füze alırsam, batıya alüminyum satamazsam, sıfırlanan itibarımla papazla baş başa kalırsam …. Vaz geçtim yazmaktan………….Hörgüçten yemeğe devam eden ülkem zıplamaya çalışırken debelendiği çukurda battıkça batıyor. Yazamıyorum.

Öykücü

(NOT: Üç gün önce bu yazıya başlamış ve yarım bırakmışım. Şimdi silmeye kıyamadım ve bu kadarıyla yayımlıyorum)