Yaşam Büfesinde “GSMM”

“…İş dünyasındaki liderler ve yatırımcılar çoğu zaman şunu göremiyorlar. Elle tutulamayan çalışan mutluluğu ile elle tutulabilen finansal sonuçlar arasındaki ilişkiyi göremiyorlar. Hatırı sayılır bir kâr ile mutlu çalışanlar arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz. İkisine birden sahip olabiliriz. Ve gerçekte, çoğu zaman mutlu çalışanlar çoğu zaman ciddi kârlar yapmamıza yardımcı olurlar. Yani şu anda dünyanın  ihtiyacı olan şey bence neyin ölçüleceğini bilen liderlerdir, hem iş dünyasında hem politikada. Sayıları sayıyoruz. İnsanlara güveniyoruz. Sayıları kullanırken gerçekten önemli olan şey insanları hesaba katmaktır. Bir moteldeki temizlikçiden ve bir ülkenin kralından öğrendiğim şey şudur: Bugün neyi saymaya başlayabiliriz (What counts ?) ? Bugün saymaya başlayabileceğimiz şey: Hayatınızda gerçekten önemli olan ne ise odur, bu ister çalışma hayatınız olsun, ister iş hayatınız olsun…”

 

Merhaba

Birkaç yazı yazdım. Sonlandırdığımı düşündüğüm anda “taslak” olarak bıraktım. Nedense onaylamadığım bir yeri, bir yönü oldu. Bazen güncel akımların girdabında sürükleniyorum. Bazen olumsuzluklara gereğinden fazla odaklanıyorum. Bazen enseyi çok fazla karartıyorum. Bazen “olumsuz gibi” görünenleri SSTC temel öğretisine rağmen “olumsuz” gibi görme eğilimine giriyorum. Bunlara takılıp kalıyorum. Bu nedenle son birkaç yazımda giriş, gelişme ve sonuç uyumunu sevmedim. Odağımı sevmedim. Taslak olarak bıraktım. Bakın hangi başlıklı yazılarım taslak olarak kalmış:

* 25.09.2018 (Dün) “Bei…Less”

* 03.09.2018 “Leylanın Devesi”

* 18.08.2018 “Ustalar”

* 12.08.2018 “İnancın Gücü”

* 17.06.2018 “Dinle(me)mek”

* 03.07.2018 “Köpüklü Dalgalar” ve daha pek çok yazım ya yarı yerde ya da sonuca yakın taslak olarak kalmış. Silmeye kıyamamışım; yayımlamayı istememişim. Peki ya bugün ve “GSMM” ne demek ola ki ?

İki hafta önce (26.09.2018) izlediğim bir TED konuşmasından etkilenmişim. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ülkelerin gelişmişlik ve refah düzeylerini ölçme gayretlerini sevmeyen genç Butan Kralı bu ölçütleri değiştirmiş. Bunu yaparken sorduğu sorulardan şu ikisi beni etkilemiş:

1.GSMH verileri çocuk ölümlerini ele alıyor mu ?

2.GSMH verileri devlet memurlarının ahlakını ölçebiliyor mu ?

Bunları düşünürken genç kralın otuz yıldır yapmaya çalıştığı “GSMM/Gayri Safi Milli Multuluk” kavramını sevdim. Bu sevgimi düşünürken yazım yarım kalıvermiş. Silmeye kıyamadım ve yayımlıyorum. Az da olsa bir mesaj verebilir inşallah.

Öykücü