Yaşam Büfesinde “TSE/ISO”

“…Bu dünya nasıl bir dünya ? … İnsanın da TSE i olmalı…Zencilerin dünyasında beyaz dolaşılmaz…ISO bize hangi mesajı veriyor; bizden ne yapmamızı istiyor ?…”

ITO da Bilişim Grubunun kahvaltısında “Bohçam” dan seçmeler ve “Zirve & Festival” de verilen temel mesajlar (Fotoğrafta bana sevgi ile sarılan meslektaşım, dostum, rakibim sevgili Ertuğrul’u rahmetli anıyorum. Adam gibi adamdı. Onu düşünüp de “Ertuğrul gibi olabilmek” için “İnsanın da TSE i olmalı” sözleri dilime düştü. Ertuğrul sevgi doluydu. Nurlar içinde yatsın. Mekanı cennet olsun. Onu hep özlüyorum. Eşi Özlü’ye selam ve sevgilerimle, sağlık ve esenlik diliyorum)

Merhaba

Çeşme’de Ekimin sonuna doğru yazdan kalma bir cumartesi. Keremgiller biraz sonra bize gelecek diye seviniyoruz. Hafta içinde Ümit bizimle üç gün geçirdiği için mutluyuz. Eraygiller bir yanda Antalya’da akademik havayı soluyor ve diğer yanda Eren için İstanbul yollarına eskitiyor. Tüm bunlara bakınca güz sezonunun geçişlerinde şükür ve şükran doluyuz. Bu havalara bakınca Çeşme’yi bırakmak istemiyoruz.  Daha ne ister insan ?

Bugün Havagazı Fabrikasında bir kahvaltı sohbetinde olacaktım. Ertelendi. Kasım ayının 17 sinde ve ITO salonunda (!) inşallah. O güne kadar daha pek çok şey değişir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Yazıma eklediğim kısa kolajın son karesinde Kerem’in verdiği temel mesaj “Denge” dir. Taşlar henüz yerine oturmamış görünmektedir. “Niyetin safiyeti” yeterince netleşmemiştir. Birbirlerine rakip olarak ayakta kalmaya, hayatta kalmaya çalışanlar yeni bir çatı altında buluşunca “Dürüst Rekabet” sınırları içinde kalabilecekler midir ? “Beraberliğin Gücü” ile yeni ve sınırlı olanaklara kavuşunca “Adil Olma“yı becerebilecekler midir ? İşte bu nedenle “İnsanın da TSE si olmalı” dedim. “ISO” bize “Dürüst Olmayı” ve bunun için de “Ne yapacaksan yaz; ne yazdıysan yap” diyor. Daha fazlası değil. O halde… Şurası gerçek ki; dileğiniz tutku ile besleniyorsa er geç hedefinize, amacınıza ulaşacaksınız demektir. Sözün özü; güç sizde; siz yeter ki isteyin. İstemek “gerek koşul“dur. Ancak “yeter koşul” değildir. İstemenin yeterli olabilmesi için arkası “Bilgi ve Beceri” ile doldurulmalı; desteklenmelidir. Bilgi ve beceri ile diğer bir deyişle “Hazır ve Yetkin” olmakla desteklenirse istek, önce inanca daha sonra da tutkuya dönüşür. Tutkunuz olursa kim tutar sizi ?

Bu düşüncelerle bu kez Kasım ayı için farklı bir çerçeve oluştu zihnimde ve “Bohçam”la yola çıktım. Bohçamdan güne, gruba ve amaca uygun seçmeler yaptım. Kerem’in “Teknoloji Zirvesi (23.05.2013)” ve “Hosting Festivali (08.11.2014)” etkinliklerinden kareler seçtim. Kolajladım. İki dakikalık bir kolaj yaptım. Kahvaltı sohbetinde bana söz düşerse eğer önce bu filmi izleterek kabul kapılarının açılmasını, algılarının gelişmesini ve kısa sürenin daha etkili olmasını sağlamak istiyorum. Diğer bir deyişle öncelikle konuşmamın “yol haritasını” bu filmle vermeyi yeğliyorum. Asıl beklentim ise grubun yeni bir yapılanma için umut bağladığı KC nun ve fikirlerinin görselleşmesini amaçlıyorum. Böylece sözlerimden daha kalıcı etkisi olacağına inanıyorum. Bohçamdan seçtiklerimden birkaç ana mesaj içinde KC nun sözleriyle vurgulananlara bakarsak neler görürüz ?

* 1+1=3 formülüyle “Çatı/Yapı” nın önemini vurgulamak istiyorum > Çinliler ne diyor ? Sahip olduğunuz değerlerin farkına varın.

* Menemen 1987 fotoğrafı ile soruyorum: “Ben bu fotoğrafı neden çok seviyorum ?” > Prof.Leo Buscaglia ne diyor ? “Sevgi dokunmaktır” > Çinliler ne diyor ? “Gülmesini bilmeyen...”

* Öğrenme ve Ustalık Yolculuğumda (10/50/73 ) kritik dönüm noktalarına dikkat çekerken ne yapmaya çalışıyorum ?

# 1987 SSTC / Yalova: Sahip olduğunuz yetkinlikleri eğiterek becerilerinizi geliştirin. Dans, şarkı ve dinlemek… Yaşam Büfesinin önünde “Sıraya Girmek

# 2005 “Sembollerin Gücü” / Paris : Duruş, Omurga, Çerçeve, L1 den L4 e Liderlik aşamaları ve Kolaylaştırıcı Koçluk; “Pusula, Ayak izi ve Saat” ; Yaşam Büfesi önünde “Sırada Kalmak ve İlerlemek

# 2018 Netdirekt “GAT/MAS/RAW”/ İzmir: Kendini sorgulamak; “Ne” için 3 soru (RAW); “Nasıl” için 3 soru (MAS) ve “Neden” için 4 soru (GAT) > “Bilmek yapabilmektir / acta non verba”

* Bu dünya nasıl bir dünya ? > “GAT Dünyası

Sözün özü; size hiç bir dilek verilmemiştir ki gerçekleştirmek için gerekli olan güç de beraberinde verilmemiş olsun. Siz yeter ki isteyin ve isteğinizi, arzunuzu inanca ve tutkuya dönüştürün. Kendinizi sorgulayın. Farkındalığınızı artırın. Tutkunuzun arkasını bilgi ve beceri ile güçlendirin. Kerem’in paneli değerlendirirken söylediği son sözcükleri hep anımsayın: Hiç bir emek boşa gitmez ve emeksiz yemek olmaz.  Size keyifli kahvaltılar diliyorum ve “Afiyet olsun” demeden önce Steve Goodier (Bir dakika hayatınızı değiştirebilir;  (http://www.neokur.com/kitap/136092/bir-dakika-hayatinizi-degistirebilir ) kitabından kısa bir alıntı ile yazımı bitiriyorum.

“…İki yüz yöneticinin bulunduğu bir gruba kişiyi başarılı kılan şeyin ne olduğu soruldu. Grubunun %80 ni hevesi en önemli şey olarak listenin başına koydu. Beceriden daha önemli, eğitimden daha önemli, hatta tecrübeden bile daha önemli (Bu nedenledir ki doğal olarak, bu sözleri okumadan, duymadan, içten gelen inançla Kerem, beş yıl önce Teknoloji Zirvesindeki “Fark Yaratan Şirketler Paneli“nin kapanış konuşmasında “İstek olmazsa, heyecan olmazsa” diye hevesi bastırıyordu). Suyun lokomotifi çalıştıracak olan buharı üretebilmesi için önce kaynaması gerekir. Buhar makinesi, buhar göstergesi 100 dereceyi göstermeden treni bir milim bile oynatamaz. Aynı şekilde hevesi olmayan bir insan da aslında hayatın çarkını ılık suyla döndürmeye çalışmaktadır. Sonuç: O kişi stop eder (Bu nedenle insanın TSE si olursa eğer hevesi için buhar göstergesi gibi bir “üst ölü noktaya beş derece kala“yı işaret eden bir ölçütü bulunursa işi kolaylaşır). Heves pildeki elektriktir. Havadaki enerji, ateşteki sıcaklıktır. Yaşayan her şeyde nefestir. Başarılı insanlar yaptıkları şeye hevesli ve istekli olan insanlardır. İyi işler asla duygu katılmadan yapılmaz. Ne olursa olsun bir şeye biçim vermek için ısıya gereksinim vardır. “Her büyük başarı yanan bir yüreğin hikayesidir” der (miş) Tavern.

Yanan yüreklerin öykülerinin aydınlattığı yollarda öğrenme ve ustalıklarınız hevesinizle güçlensin; yolunuz açık ve aydınlık olsun.

Öykücü