Yaşam Büfesinde “Kollektif Ruh (Tutum)”

“…Tutumunuz yeteneğinizi ortaya çıkaracaktır. Tutumunuz, doğuştan sahip olduğunuz yeteneği beceriye dönüştürmenizi sağlayacaktır. Önemli olan yetenek eksikliği değildir. Önemli olan kriz yıllarında zor hedefler için motivasyonu yüksek tutmaktır. Unutmayın ki yıldız oyuncular bulunduklara yere yeteneklerini beceriye dönüştürmek için yeterli ve sürekli çaba göstererek ve acımasız iş ahlaklarıyla gelmişlerdir. Zor hedefler erişim alanınızdadır ve daha üstün performans için 1.Kriz yılları sizi DİKKAT göstermeye zorlar: Otomatik pilota bağlı uyur gezer gibi dolaşmazsınız; dersinizi daha iyi çalışıp KOLLEKTİF RUH için TUTUMunuzla daha üstün performansa erişirsiniz. 2. Kriz yılları sizi  doğru YÖNde ÖĞRENMEye zorlar: Dışarı çıkarsınız. Sahrada çırpınırsınız. Sınırlarınızı zorlarsınız. 3.Kriz yılları GÜVEN aşılar: Çünkü hiç kimse zor bir işi bir aptala vermez. Önce kendinize, sonra ekibinize ve kurumunuza güvenerek üst sınırı oluşturursunuz. 4.Kriz yılları İLETİŞİMi güçlendirir: Ortak dil bulunur. Eylemler bütünleşir. 5.Kriz yılları en iyisi için POTANSİYELi açığa çıkarır: Daha derin kazarsınız; daha cesur meydan okursunuz…”

Zor koşullarda zor hedefler; 481206Plus; Bugün ve yarın >Hızlı ve Kesintisiz için Niyet ve Zihniyet

Merhaba

Bu yazım bir önceki “MİKİ“nin devamı gibidir. “Zor Hedefler” ve “Kriz Yılları” ikilisiyle bir mesajı pekiştirmeye çalışacağım. Yaşadığım birkaç kriz yılı örneklerimi bir kez daha öykülendireceğim. Bunu Eylül sonunda ya da Ekim başında katılmayı planladığım bir toplantının ana mesajı olarak yapacağım. Bu yıl ülkemiz gerçek bir kriz yaşıyor. Henüz yıkıcı etkileri, tsunaminin dalgaları pek fazla hissedilmiyor gibiyse de kristal kadehlerinde ayran içenler hovardalığa dur demezlerse gerçekten yanacak gülüm keten helva. Her şey apaçık ortadayken gözlerini kapayanlar bu vebali nasıl kaldıracaklar anlamakta zorlanıyorum. Bu nedenle ülkem için, bugünden yarınlara korkularımı şimdilik bir kenara bırakıyorum. Netgillerin türev ürünündeki hızlı gelişmeleri sağlıklı bir zeminde, doğru bir kulvarda tutabilmek için, verimliliği sürdürmek, artırmak için “KOLLEKTİF RUH” oluşturma gayretlerine katkıda bulunmak istiyorum. Neler yapabilirim ?

Her koşulda “Zor/Sıkı Hedefler” için ne yapmalı, nasıl yapmalı ? sorusuna daha detaylı bilgi arayanlar Mark Murphy‘i izleyebilirler (https://www.leadershipiq.com/blogs/leadershipiq/video-goal-setting-requires-hard-goals). Fazla uzatmadan bu yazıdan beklentimi açıklamaya çalışayım. Yazım Netgillere dönüktür. Mesajımı kriz yıllarında yaşadığım örneklerle zor hedefleri adeta imkansız düzeyine çıkaran eylemlerime değineceğim. Sonuçları birer efsanedir. Bu sonuca erişmede her tür özveriyi gösterenler, sınırlarını zorlayanlar da öyle. Neler yaşanmıştır ?

1.Yüksek bir devaluasyon olmuştur (1994). Kimse önünü görememektedir. Tarım ürünleri devaluasyon, enflasyon bilmez; ürün tarlada gelişmekte, hastalık ve zararlı baskısı artarak sürmektedir. Çiftçi ilaç kullanmalıdır. Bunun için ilaç alınıp satılmalıdır. Halbuki satışlar durdurulmuştur. Satıcılar endişelidir. Kutlanacak bir başarı işareti bulmak neredeyse olanaksızdır. Bir şey yapılmalıdır. Motivasyon korunmalıdır. Akhisar’da karargah kurdum ve “AK-PL-Seferberlik” ilan ettim ve… (0.45.> 3.500 > 7.000 > 14.000 ve 1997 !!!). Kritik Başarı Faktörleri (KBF) ve Anahtar Sözcükler (AS) : Zor hedef / Gerçek Ekip / 7-24 / Tarla ve Kahve / Pull & Push / Acıdan Kaçınmak / Hazza Yaklaşmak / Kırmızı Tulum / Bütünleşik Eylem / Ortak Dil / Herkes Satıcı / Herkes Mühendis

2.Devaluasyon ardılı olarak enflasyon hızlanmış ve ilaç fiyatları duble olmuştur (1994): Üzüm yetiştiricisi şaşkındır. İlaçlamalar ihmal edilmiştir. İklim koşulları hastalık için uygun gelişmiş ve salgın olmuştur. Panik yaşanmaktadır. Kontrollu, programlı ilaç kullanımı aksamaktadır. İlaçlama hataları artmaktadır. Bunun sonucunda ilaçlar yeterince etkili olamamaktadır. En çok şikayet gören ilaç pazar lideri olan bizim TPS olmuştur. Rakip ellerini ovuşturmaktadır. Açıkca “seneye satamazlar” diyordu. Alaşehir’de karargah kurdum ve “AL-TPS Seferberlik” ilan ettim ve … (16 > 19 > 35 > 70… ve 2005 Rio de Janerio’da “Yumuşak ve Sert” !!!). Kritik Başarı Faktörleri (KBF) ve Anahtar Sözcükler (AS) : Zor hedef / Gerçek Ekip / 7-24 / Tarla ve Kahve / Pull & Push / Acıdan Kaçınmak / Hazza Yaklaşmak / Kırmızı Tulum / Bütünleşik Eylem / Ortak Dil / Herkes Satıcı / Herkes Mühendis / Sultana Projesi

3.Global birleşmenin sancıları aşılamıyor (1998): Genç otorite istifa ediyor. Deneyimli tek adam şaşkın. Yeni bir ürünle (CHR) yola çıkmak üzereyiz ve yeni pazar hepimize çok uzak: Malatya’nın Kayısıları. Pazar zor. Bu yıl (1998) daha da zor. Geçen yıl çiçekte don yaşanmış ve üretici perişan. Bayiler temkinli. Yeni bir ilaca kapılar kapalı. Malatya’dan sorumlu yerel satış bölüm müdürü ürün lansmanını bir yıl ertelemek istiyor. Satış hedefi o yıl için sadece 0,75 t ve üç yıl sonrası için max. 3,5 t hedefleri var. Pazarın potansiyeli ise 26 t CHR türünden.  Benim hedefim ilk yıl %30 pazar payı ki yaklaşık 8 t.  Satışçının hedefinin 11 katı. Tüm bu zor pazar koşulları iyi bir ürünün, hizmetle desteklenip çözüm olması yolunda farkı göstermek için birer avantaj. Şirketteki yönetim krizi ve pazardaki üretici krizi gerçek birer fırsat. Tavuk sersemken öpülür diyerek inisiyatif kullanıyorum ve “Malatya’nın Maymunları” oluyoruz. Sınır tanımıyoruz. Bu arada iklim koşulları hastalık için çok uygun gelişiyor. İlaçlar gerçek potansiyellerini gösteriyor. Pazarın hakimi olan sıradan ilaçlar eleniyor. İlacımız bir numara oluyor. Böylece sınırları zorlayan ekibimiz üç yıllık gelişmeyi bir yılda tamamlıyor ve işte sonuç : 3.500 > 6.500 > 11.500 ve 2001 Krizi !!!. Kritik Başarı Faktörleri (KBF) ve Anahtar Sözcükler (AS) : Zor hedef / Gerçek Ekip / 7-24 / Tarla ve Kahve / Pull & Push / Acıdan Kaçınmak / Hazza Yaklaşmak / Kırmızı Tulum / Malatya’nın Maymunları / TV Programı / Bütünleşik Eylem / Ortak Dil / Herkes Satıcı / Herkes Mühendis / MAC Projesi

Gelelim bugüne. Emekliyim ve günün koşullarında tarımda, bitki koruma sektöründe neler oluyor ? bilmiyorum. Üzüm pazarında Hacı, İlhan ne yapıyor ? Kayısı pazarında Ali, Ahmet ne yapıyorlar ? bilmiyorum. Bu pazarlara hizmet ve ürün sunan Hüseyin neyi nasıl yapıyor ? Yılların deneyimiyle Dr.Demirci nasıl yönlendiriyor ? bilmiyorum. Bunlar ilgi alanımda ve artık etki alanımda değiller; odağımda ise hiç değiller. Bugün odağımda Netgiller var. Henüz ortada bizi etkileyen bir kriz yok ama ayak seslerini herkes duyuyor. Duyanlar, proaktif olarak ne yapmalı ?

Umut ettiğim toplantı olursa; bu toplantı için çağrı alırsam… Bu yazıma eklediğim montaj filmdeki tek slaytlık sunumumla “Kriz Yılında Ne yapmalı, Nasıl yapmalı ?” sorusu için bir “Çerçeve ve Omurga” ya odaklanacağım. Bu dileğim odur ki Netgillerin tümünü bir “Gövde Gösterisi” ile orada görebilmektir. Katılacaklardan dileğim, önceki yazım olan MİKİ’yi okumalarıdır. Finansbank Öyküsündeki “700 den 86 a düşüş” ve beş yıl sonra “86 dan 5.500 e yükseliş” serüveninde (!) Hüsnü Beyin “Kollektif Ruh”u oluşturmak için hangi küçük şeylerle yola çıktığıdır. İşin sırrı “Gandhi ve Şeker Yiyen Çocuk” öyküsündeki gibi olabilmektir. Bunu bana kim anlatır ?

Kriz yıllarında, zor hedefler için yönü belirleyip üst sınırı oluştururken sahip olduğunuz değerlerin farkına varmanız ve farkındalığınızı geliştirip daha çok seçenek üretmeniz; daha doğru seçimlerle daha iyi sonuçlara ulaşmanızdır. Buluşalım ve elinizi göreyim. Güç sizde. Siz yeter ki isteyin. Sağlık ve esenlik dileklerimle.

Öykücü